Daily Archives: Ocak 27, 2012

.::Tayfun Çorağan: “Hiçbir zaman istemediğim bir prodüksiyonda yer almadım. Tiyatro ve sinema dahil, oyunculuk yaşamımda pişmanlığım olmadı…”::.

Sevgili Üçüncü Adam okurları, herkese merhaba… Bu soğuk kış günlerinde size keyifli dakikalar geçirtecek, yepyeni bir kategori ile sizlerle birlikteyiz: RÖPORTAJ KÖŞESİ.

Bu kategorimizde, sinemamıza emek vermiş değerli sanatçılarımızla yapmış olduğumuz röportajlara yer vereceğiz. Bizler sizin için sorduk, onlar da tüm samimiyetleri ile cevapladılar. Röportaj teklifimizi kabul eden tüm sanatçılarımıza sonsuz birer teşekkürü borç biliriz.

İlk konuğumuz 1953 doğumlu, Üşütük (1984) filmi ile sinemaya adım atan, tiyatro kökenli oyuncu Tayfun Çorağan

Milyarder, Sevimli Hırsız, Abuk Subuk Bir Film adlı sinema filmleri ve  Bizimkiler ve Yazlıkçılar adlı dizi filmler ile izleyicinin yakından tanıdığı Tayfun Çorağan, sorularımızı sizler için yanıtladı.

1) Çocukluk yıllarınızdan kısaca bahseder misiniz? Sanata ilginiz hangi yaşlarda başladı?

Tayfun Çorağan: 1953 yılında, Ankara doğum evinde doğdum. O zamanlar doğum evinde fareler yeni doğan bebekleri yiyorlarmış. Ben yırtmışım. Beş yaşındayken Ankara Devlet Tiyatrosu‘nda “Üç Sevgili” oyununa götürüldüm. Yaşım tutmadığı için öndeki yerimizi kaybedip, torpille locaya atılmıştık. O gün mesleğimi seçtim.

2) Sinema kariyeriniz nasıl başladı? Hatırlıyorsanız, ilk set gününüzü anlatır mısınız?

Tayfun Çorağan: Ne kadar kariyerim var bilemiyorum ama Yeşilçam’da çalıştığım ilk film, İstanbul’a göçtüğümüz ilk senelerde, rahmetli Orhan Ağabeyin (Orhan Aksoy, ışıklar içinde yatsın) “Üşütük” filmidir. Sene 84, ama gününü hatırlamıyorum.

3) Çalışma disiplini açısından kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Rolü üzerine düşünen bir oyuncu muydunuz yoksa her şey sette başlayıp sette mi bitiyordu?

Tayfun Çorağan: Tiyatrocu olduğum için rolümü düşünürüm. Sette başlayıp sette biten oyunculuğa inanmam.

4) İzleyicilerimiz sizi ağırlıklı olarak Bizimkiler ve Yazlıkçılar adlı dizi filmlerden tanıyor. Lakin Milyarder, Muhsin Bey, Kiracı, Abuk Subuk Bir Film adlı filmlerde de önemli karakter rollerini başarıyla canlandırdınız. Bu filmlerle ilgili anılarınızı ve sizin için ne ifade ettiklerini anlatır mısınız?

Tayfun Çorağan: Milyarder’de :Kartal Tibet,  Muhsin Bey’de: Yavuz Turgul,  Kiracı’da:Orhan Aksoy, Abuk Subuk Bir Filmde: Şerif Gören, Asiye Nasıl Kurtulur’da: Atıf Yılmaz,  Afife Jale’de: Şahin Kaygun (ışıklar içinde yatsın) ile çalışmam, Yeşilçam adına yeterli bir anıdır sanırım.

5) “Keşke oynamasaydım” dediğiniz ve “keşke o filmde ben de oynasaydım” dediğiniz filmler var mı?

Tayfun Çorağan: Hiçbir zaman istemediğim bir prodüksiyonda yer almadım. Tiyatro ve sinema dahil, oyunculuk yaşamımda pişmanlığım olmadı…

6) Sitemiz sinemamızın Üçüncü Adam’ları, emektarları üzerine bir site. Bizler çalışmalarımızda sıklıkla, onların hak ettikleri değeri göremediklerinden bahsediyoruz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Tayfun Çorağan: Bu Türkiye genelinde bir problem… Hiçbir sektörde emektarlar hak ettikleri değeri görmüyorlar. Bunun için örgütlenip tek ses olma zorunluluğu var… Basındaki meczup görüntüler, insan onurunu zedeliyor…

7)Unutamadığınız, sizi üzen ya da gülümseten birkaç set anınızı bizlerle paylaşır mısınız?

Tayfun Çorağan: Aslında film setleri çok yorucudur ve sevimsizdir. Filmin en güzel yanı bittikten sonra izlenmesidir bence… İlk çalıştığım Üşütük filminde bir ayakkabı boyacısını oynuyordum. Bir sahnenin çekiminde taymingimi kaçırdım ve kameraya stop dedim. O an Orhan ağabeyin suratı hala gözümün önündedir. Set karıştı tabii… Filmin metresinin fiyatını, ilk orada öğrendim. Buna rağmen Orhan ağabey en ufak kırıcı bir söz söylemedi.

8) Türk Sineması’nın dününü ve bu gününü değerlendirir misiniz? Sizce sinemamız neredeydi, şimdi nerede?

Tayfun Çorağan: Türk Sineması gittikçe iyi yerlere doğru yol almakta. Eski ve yeni çok değerli yönetmenlerimiz var. Sinemanın gelişmesinde en büyük görev, yedinci sanata vâkıf prodüksiyon şirketlerine düşmekte. Senarist ve yönetmenlerin değerlerini bulması, sağlam prodüktörlere bağlıdır. Sinemada oyunculuk, sonradan gelen bir figürdür. Asıl olan yönetmendir…

9) Tayfun Çorağan olarak, hayal ettiğiniz yerde misiniz? Sitemiz aracılığı ile bu mesleği yapmak isteyen okuyucularımıza söylemek istedikleriniz var mı?

Tayfun Çorağan: Hayal ettiğim yer tiyatrodur ama mesleğimden kopalı çok oldu… Oyunculuk akademiktir.  Öncelikle bu işin eğitimini almalarında kendileri adına onulmaz faydalar vardır. Yetenek, bilgiyle birleştiği oranda, hem oyuncuya belirli teknikler adına zaman kazandırır, hem de yeteneğini katlar…

10) Yeni dizi veya sinema filmi projeleriniz var mı? Şu an ne yapmaktasınız?

Tayfun Çorağan: Şu anda herhangi bir proje yok… Köyde zeytin topluyorum…

26.1.2012, Perşembe

Bir sonraki konuğumuz: Suna Yıldızoğlu