Tüm Yeşilçam sever dostlara merhaba,
Geçen haftalarda Behçet Nacar röportajını paylaştığım Film Market dergisinden, yine çok önemli bulduğum bir röportajı daha sizlerle paylaşıyorum. Bu röportajda Memduh Ün yapımcı (Uğur Film) kimliği ile, Kartal Tibet, “Katma Değer Şaban” ve “Orta Direk Şaban” gibi filmlerin yönetmeni kimliğiyle, Kemal Sunal da oyuncu kimliği ile “Şaban” filmlerini değerlendiriyor.
Film Market Dergisi
Sayı: 32 / Yıl: 3 / Tarih: 3 Haziran 1985
_____________________________________________________
Kemal Sunal
“Şaban” filmlerimin, mevsimin en büyük işini yapmasının “Şaban” sözcüğü ile bir ilgisi yok bence. Halk komedi filmini seviyor. Seyirci gülmek istiyor. En çok da Kemal Sunal filminde rahatlıyor, kendini buluyor. Onunla özdeşleşiyor. Şaban, halktan bir kişi, halkın içinden gelmiş, onun sorunlarını, isteklerini, dertlerini yansıtıyor. Her filmimde halktan birini canlandırdığım için bu tipi halk beğeniyor, tutuyor ve bırakmak istemiyor.
“Şaban” adını kullanmasam, halk filmlerime yine gelecektir. Örneğin “Şaban” yerine “Gerzek Niyazi” de olabilirdi. Ama filmlerim yine iş yapardı.
Geçen yıl beş “Şaban”lı film yaptım. Bunların hepsi gişe yönünden başarılı oldular. Örneğin “Ortadirek Şaban” ve “Katmadeğer Şaban” güncel bir deyim içeriyor, halkın sıkıntılarını yansıtıyordu. Katma Değer’in kazığını yemiş bir Şaban, binlerce Şaban’ın duygularına tercüman olduğu için görülmemiş ilgiyle karşılandı.
“Şaban” adını ilk kez “Hababam Sınıfı” filminde “İnek Şaban” rolünde kullandım. Halk bu tipi çok tuttu, beğendi. Yani bir bakıma Şaban’ın isim babası “Hababam Sınıfı”nın yazarı Rıfat Ilgaz diyebilirim. Sonra “Şaban” sinemada kökleşmeye başladı. Seyirci, aptal görünüşü altında cin gibi uyanık “çarıklı erkan-ı harp” diyebileceğimiz bir tipi sinemada sürekli görmek istedi. Biz de halkın bu isteklerini yerine getirmekten başka bir şey yapmadık.
“Şaban”lı filmler kanımca Türk Sineması’nda devam edebilecek. Ancak bu yılki filmlerimin hepsi Şaban olmayabilir. Her işi tadında bırakmalı. Daya iyi anlaşabileceğimiz için bir de komedi filmi yönetmeni bulmanın güçlüğünü düşünürsek “Şaban” filmleri için Kartal Tibet’le çalışma yaptık. “Şaban” filmlerini Uğur Film ve Cem Film firmalarıyla gerçekleştirdim. Bunlarla daha rahat çalışma olanağı bulabildiğim için… Bu yıl da bu düzenin süreceğini sanıyorum.
Memduh Ün:
Şaban filmlerinin büyük iş yapması ticari potansiyele bağlı değil. Bu, doğrudan doğruya Kemal Sunal’ın halkla bütünleşmesine bağlı, star sistemi ile ilgili. Kemal Sunal, sinemamızda “hasılat” bir ölçüyse, büyüklerin en büyüğü.
Şaban filmlerininin konuları öyle ahım şahım şeyler değil. Üzerlerine titrenerek, büyük harcamalar yapılarak özenle de çekilmiyor. Ama halk hep bu filmler gidiyor. Konunun iyi oluşu, titiz bir çalışma, halkı o kadar ilgilendirmiyor. Hangi filmde 5-10 dakika daha fazla gülüyorsa, seçimini o film doğrultusunda yapıyor.
Bir Türk kovboyu da diyebiliriz buna. Kovboyun sırasıyla yaptığını, Kemal Sunal “çarıklı erkanı harp” kafasıyla, aptal görünümü altında çarıklı zekasıyla, kötüleri altederek kolaylıkla yapabiliyor. Aynı şeyi başka biri yapsa, seyirci ondan lezzet almıyor.
Nice yakışıklı oyuncuların, starların filmleri çalışmıyor, Kemal Sunal çirkinliği ile seyircinin kolaylıkla beğenisini kazanmasını biliyor. Seyirciyle çok iyi diyalog kurabiliyor, çok iyi bütünleşiyor. “Şaban”lı filmlerin ticari başarısını burada aramamız gerek. Kemal Sunal – seyirci ilişkisi sürdüğü sürece “Şaban”lı filmlerin de yapımı sürecektir.
Kartal Tibet
Sinema seyircisi artık yalnız komedi filmine gidiyor. Komedi filmi çevirmek zevkli ama zor. Birbirinin benzeri dramatik konulara ise kimsenin ilgi duyduğu yok. Halk, sinemada somurtmak değil, biraz gülmek, boşalmak istiyor. Onun sorunlarınu, sıkıntılarını gülmece yoluyla yansıttığımız için de o filmde kendini bulup, koşa koş sinemaya geliyor.
Örneğin Türkiye’de kazık yiyen adamın öyküsünü yaptık mı, bu seyirciye tüm konulardan daha çekici geliyor. Son zamanların güncel deyimi “Ortadirek”li ya da “Katma Değer”li bir şaban güldürüsü, seyirciyi kaçtığı sinemaya yeniden koşturmaya yetiyor. Dramatik filmler yatarken, komedilerin büyük bir iş yapması buna bağlanabilir.
Filmin kahramanının tipini de güncel modalara göre çiziyoruz. “Punk” denilen saçlarının yanları kazınmış, yarısı rengarenk boyanmış, kulakları küpeli günümüz gençliğine özenen bir “Şaban” tipi, ortalığı kırıp geçiriyor.
“Şaban”lı filmlerle seyirciyi yeniden sinemaya çeken Kemal Sunal’la çok uyumlu bir ekip oluşturduk. Birlikte birçok film yaptık. Bundan sonra da birlikte çalışacağız. Kemal Sunal’a duyduğum sevgi ve onun filmlerinin iş yapması bizi sürekli birlikte çalışmaya itiyor.
___________________________ &______________________
Youtube Kanalımız Aktifleşti, son çalışmamızı aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/user/erhan6487