Daily Archives: Mart 7, 2009

Bir “yıldız”,günün birinde “üçüncü adam”dır….

Geçmiş zaman olur ki…

Türk Sineması’nın gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri, -hatta belki en iyisi- olan Şener Şen, geçen yılların ardından bakıldığında, şu an bir “yıldız”. Kendisi her ne kadar “Yıldızlığımdan hiç haberim olmadı” diyerek tevazu gösterse de, gerek oyunculuk gücü, gerekse yer aldı projelerin başarısı, onun zihnimizdeki yerini gün geçtikçe daha ulaşılmaz zirvelere taşımakta. Hali hazırda proje seçiciliği ile farkını ve potansiyelini ortaya koyan büyük ustaya sevgi ve saygılarımızla başlıyoruz yazımıza…

Türk Sineması’nın en büyük karakter oyuncularından biri olan Ali Şen’in oğlu olarak ister istemez girdiği sanat camiasında, babasının halk evinde oynadığı oyunları dikkatlice izleyen ama hiçbir zaman aklında “oyuncu olma ihtimali”ni barındırmayan, sessiz ve sakin bir karaktere sahip olan Şener Şen, yılların önüne çıkardığı küçük imkanları, hali hazırda muhafaza ettiği tevazusu ile değerlendirmiş, minik başarılarla sanat yaşantısına ilk adımlarını atmıştır. “Hiçbir zaman hırslı bir insan olmadım” diyerek, kendine tam manasıyla bir amaç belirlemeden, yalnızca o an yaptığı işi en iyi şekilde yapmaya çalışarak, sinema filmlerinde set içliğinden suflörlüğe, figüranlıktan seslendirme sanatçılığına kadar birçok alanda çalışmıştır büyük usta. Oyunculuğa başlamadan önce köy öğretmenliği yaparken de, taksicilik, Eminönü’nde işportacılık dahi yaparken de aynı özen ve samimiyettedir. Yıllar yılları kovalar, 70’lerin başında minik adımlarla başladığı sinema ve tiyatro serüveninde önemli aşamalar kaydeder. Bunları kronolojik olarak sıraladığımızda;

-Halk tiyatroları

-Set işçiliği ve suflörlük

-Seslendirme sanatçılığı.

-Figürasyon

-Yan karakter

-Yardımcı karakter

-İlk başrol “Şalvar Davası” (1983)

Ama hayatının asıl dönüm noktasını “Namuslu” (1984) filmi ile yaşar. Bu film ile “ya hep yan rollerde oynayacaksın, ya da bundan böyle başrolsün!” diyen Arzu filmin sahibi Ertem Eğilmez’e “başrol” olduğunu kanıtlar ve “başrol” filmlerin ardı arkası kesilmez. Her filmi iş yapmakta, her filmindeki oyunculuğu ile kendine bir tecrübe daha katmakta, oyunculuğu her daim takdir edilmektedir. Yardımcı karakter olarak daha önce “Çöpçüler Kralı” ile aldığı Altın Portakal’ı, 1987’de “Muhsin Bey” filmi ile “En İyi Erkek Oyuncu” olarak bir kez daha alır. Yıllar sonra bu ödülü bir kez daha Gönül Yarası filmindeki performansı ile alacak, zirvedeki yerini iyiden iyiye sağlamlaştıracaktır.

Şimdi sizlere, kariyerini kısa bir özetle anlattığım büyük ustanın, daha önce hiçbir yerde rastlamadığınız fotoromanı ile baş başa bırakıyorum. Onun 70’li yıllardaki azimli “üçüncü adam”lığının en büyük kanıtı olan bu kareler, eminim ki sizleri de fazlasıyla şaşırtacak. Üstelik fotoromanın yılı 1978. Yani Şener Şen’in Şabanoğlu Şaban, Süt Kardeşler filmlerindeki efsane oyunculuğu ile izleyiciyi kahkahaya boğduğu yıllar. Maddi bir sıkıntı yaşamadığı ve sinema filmlerinden öte bir reklam aracına ihtiyaç duymadığı bir zaman diliminde, bir fotoromanda oynamasının sanırım birkaç nedeni var. En büyük neden tabii ki biraz daha ek gelir. Diğer ihtimaller de henüz 3. sayısını yayınlamış olan Kelebek adlı fotoroman firmasının “komik üçüncü adam”ın yüzünü kullanma çabaları veya ricalar, “bir dene bu işte de para var, hem de filmdeki kadar yorulmadan” tavsiyeleri…

Şimdi Şener Şen’in birçoğumuz tarafından bilinen kronolojik kariyerine bir yeni basamağı da –basamaktan ziyade bir yan kolu- da ekleyelim müsaadenizle;

-Fotoroman oyunculuğu

İşte Aslı adlı fotoromandan Şener Şen’li kareler… Birkaç tanıdık yüz daha dikkatinizi çekecek dikkatli bakın…

Fotoroman Kapak

Ekrem'in Mutluluğuİlk KonuşmaAnne İle TanışmaAslı'nın MutsuzluğuZenginliğini İspatlamaÖğütUmutsuzlukMutlu Son

Konusunu anlatmaya gerek yok sanırım. Konuşma balonlarını okuduğunuzda Aslı’nın yakışıklı genç delikanlı Murat’ı çok sevdiğini ve evlenmek istediğini, ama annesinin onu zengin Ekrem’e vermek istediğini –ki Şener Şen ile Ekrem isminin samimiyeti Hababam Sınıflarına dayanır-, ama sonunda sevenlerin kavuştuğunu ve fotoromanın mutlu sonla bittiğini hemen anlayacaksınız…

.:Genseriko:.

Nam-ı diğer “Lüzumsuz Adam”